10 ay geçti Vedatsız. Bazı günler çok zor bazı günler daha kolay ama hep özlemle geçti. Günler geçiyor hep geçiyor ve sanki takvim Vedatlı günlerden hızla uzaklaşıyor. Geçmese hep kalsa sanki ona yakın kalacakmışım gibi hissediyorum. Ama günler geçiyor. Önümde Vedatsız bir sürü yıl olacağını düşünmek çok korkutuyor beni. Öyle zamanlarda kendime bugünü atlat diyorum. Sadece bugünü geçirmeye bak. Çok düşünme anda kal.
Sabahları bazen çok kötü uyanıyorum, uyanır uyanmaz sanki kafamda bir matkap çalışıyor ve sürekli gidenleri hatırlatıyor.Kendimi evden çıkartmak çok zor oluyor. Aynada kendimle göz göze geldiğimde hemen gözlerimi kaçırıyorum. Bu mutsuz umutsuz halime Vedat’ın çok kızacağını düşünüyorum. Sonra o maskeyi takıyorum ve güne kaptırıyorum kendimi, göz yaşları sıkıştırdığında şimdi değil diye geri itiyorum. Akşamları kendimi sıkmaktan öyle yorgun oluyorum ki. İyi olmaya çalışmak çok çaba gerektiriyor, çok yorgunum ama bu yorgunluğu neyin geçireceğini de bilmiyorum.
Çok özlüyorum, eski hayatımın her anını özlüyorum. Vedat’ın bir daha gelmeyeceğini kabul edemiyorum. Her an arayacak her an kapıdan girecekmiş gibi hissediyorum. Her hücremle herşeyini özlüyorum. Zamanın acıyı geçirmediğini çoktan öğrendim. Zaman sadece özlemi büyütüyor. İnsan zamanla acısını saklamayı iyi öğreniyor bence. Artıkla başlayan iyi niyetli öneriler duymamak için artık hayata devam ediyorum rolüyle herkesi kandırmayı öğrenmeye yarıyor zaman.
Benzer Yazılar